Kurtları döküyoz!!

Kağıda yazar:
-Sadece sake,der gülümseyerek.Hafifçe yana bakar ve içinden"nazik,yakışıklı ve kibar bir adam"der

Barmene döner:
barmen, bize bir şişe de sake. ayrıca benim bir şişe kırmızı nerede kaldı? (yarım saattir gelmemiştir.)
sonra ona döner. hafif utangaç ifadesini görünce hayran olur.

Tsu gülümseyerek yazar:
-Yüzünüz çok pürüzsüz,der ve elini hafifçeTakashinin yüzünde gezdirir.Gerçekten pürüzsüzdür

Takashi hafif kızarır. sonra o da onun yüzünü okşar ve der ki:
seninki daha da pürüzsüz ve daha yumuşak.

Tsu hafifçe sevimli bir şekilde gülümser.Sakesi gelir ve pardağı iki eliyle nazikçe tutarak ağzını biraz açar ve bir yudum alarak bardağı masaya koyar

içinden:
çok hoş bir kız. çok da tatlı.
sonra gene kendini komik bir biçimde tokatlar.
ve şarabını içmeye başlar.

Tsu onun yaydığı enerjiden anlamıştır.Beyaz tenli,beyaz saçlı,dişleri normalinden uzun ve şarabı sevmektedir.Bu kesinlikle bir vampirdir.Kapıdan küçük bir kedi girer ve Tsunun kucağına oturur.Tsu onu hafifçe kaldırrarak burnunu onun burnuna değdirerek telepati kurar ve birden komik birşey olmuş gibi güler.Ağzını sadece oynatmaktadır(konuşurmuş gibi)Sonra kediyi kucağına alaraak onu okşayarak uyutur

Kedileri seviyorsun anlaşılan
der. ama onun yeteneğini kısmen çözmüştür.
şarabınıı yudumlar

Gülümseyerek başını evet anlamında sallar.İçinden"çok iyi biri...Nerede yaşıyor acaba?Keşke daha önce tanışsaydım"der

Şey. sanırım beni tanıyamadın.
doğaldır. buralara daha bu gün geldim.
sevimli bir gülümseme ile söyler bunları
içinden:
sanırım ondan hoşlanmaya başladım...

Tsu gülümser ve işaret parmağıyla hafifçe anlına dokunur.Onun içindeki yaratığı görmektedir.İç dünyada konuşabilmektedir.Onu görür.Kısık bir sesle:
-İyi birisin,dedi ve parmağını çekerek zihninden çıktı.İçinden"en azından kötülerin tarafında değil"dedi

şaşırır
şey... anlaşılan senin de yeteneğin var
diye fısıldar.
neyse bu konuyu kapatalım. insanın(!) karşısında böyle dünyalar güzeli bir bayan oturunca normal bir konu konuşması gerek.

Tsu gülümseyerek kağıda yazar:
-Sizde öylesiniz ve bilmelisiniz ki yeteneğiniz gerçekten çok güçlü,yazar

defteri alır ve en büyük yazı ile:
bu konuyu kapatalım
der

Tsu hafifçe başını sallar ve sakesinden bir yudum daha alır.İçinden"kendini büyük görmeyen güçlü ve sert biri"dedi.İçinde ona karşı ısınmaya başlamıştı.Hayatında gördüğü en iyi erkekti.Küçüklüğünden beri hiçbir erkek ona konuşamadığı için yaklaşmamıştı

İltifat etmek istercesine onun çenesini nazikçe tutarak (romantik bir şekilde)
Ne kadar güzel olduğunuzu biliyor musunuz?

Tsu hafifçe kızarır.Gözleri sadece ona bakmaktadır.

Kıpkırmızı olur
Daha önce birinden bu kadar kolay etkilendiğimi hatırlamıyorum. hatta hiç kimseden etkilendiğimi hatırlamıyorum.
der. sonra Fransız stili ile onun elini öper (yani romantik bir biçimde. bizim büyük anne, büyük babalara yaptığımız gibi değil )

Tsu kıpkırmızı olmuştur.Elini yavaşça kendine çeker ve başını eğer.Çok utanmış ve heyecanlanmıştır."Tanrım onun gibi birinden iltifat alıyorum"dedi içinden

Hızlıca mumları yakar.
mum ışığında daha güzel gözüküyorsun. hele o dudakların. öpme isteği uyandırıyor içimde.
inanılmaz derecede romantik bir Fransız aksanı ile söyler

Tsu kıpkırmızı olur.Bu iyi bir kırmızılıktır.İçinden"tanrım fransızlar gibi nazik ve çekici"diyordu.Sadece kıpkırmızı yüzüyle Takashiye bakmaktaydı

Daha da kibar bir aksan ile:
o dudakları öpebilir miyim?
der

Tsu kıpkırmızı olur.İlk defa bir erkek kendisine bunu söylemiştir.Sadece kıpkırmızı bir şekilde ona bakabilmekteydi.

Sorumu yenilemem gerekli mi?

Tsu hafifçe başını hayır anlamında salladı.Gözleri kıpkırmızıydı.Çok hoş bakmaktaydı.Gerçi kendisinin normal bakışlarıda öyleydi ama bu sefer daha farklıydı.Çünkü anlamlı bakmaktaydı